Deniz Koruma Alanlarını Savunmak
“Deniz Koruma Alanları Savunuculuk Rehberi” (2022), Türkiye kıyılarında doğa ve yaşam alanlarını korumak isteyen topluluklara rehberlik eden kapsamlı bir kaynak. T.C. Anayasası’ndan uluslararası sözleşmelere, çevre kanunlarından toplumsal savunuculuk yöntemlerine kadar geniş bir çerçeve sunuyor.
8/12/20254 min read


“Deniz Koruma Alanları Savunuculuk Rehberi” (2022), Türkiye kıyılarında doğa ve yaşam alanlarını korumak isteyen topluluklara rehberlik eden kapsamlı bir kaynak. T.C. Anayasası’ndan uluslararası sözleşmelere, çevre kanunlarından toplumsal savunuculuk yöntemlerine kadar geniş bir çerçeve sunuyor. Rehberde kıyıların herkesin ortak kullanım alanı olduğuna, deniz çayırları gibi ekosistemlerin yaşamsal önem taşıdığına ve sivil toplumun bu değerleri korumada üstlenebileceği role dikkat çekiliyor .
Bu yazıda, söz konusu rehberin sunduğu yol haritası ışığında Bozburun’un geleceğini tehdit eden marina projesini değerlendiriyor ve kampanyamızın temel savlarını bilimsel, hukuki ve toplumsal temellere oturtuyoruz.
Bozburun’un Hukuki Statüsü ve Anayasal Haklar
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 43. maddesi, kıyıların “Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu” ve herkesin eşitlik içinde bu alanlardan yararlanma hakkına sahip bulunduğunu açıkça ifade eder. 56. madde ise sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamanın temel hak olduğunu vurgular. Dolayısıyla Bozburun’da planlanan marina gibi projeler, kamu yararı ve ekolojik denge gözetilmediğinde doğrudan Anayasa’ya aykırılık riski taşır .
Ayrıca Bozburun, Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) statüsüne sahiptir. Bu statü, 1990 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla verilmiş ve bölgenin hem karasal hem denizel biyoçeşitliliğini uluslararası ölçekte koruma altına almıştır. Örneğin, bölgede Posidonia oceanica (deniz çayırları), Akdeniz foku (Monachus monachus) ve Caretta caretta gibi türlerin yaşam alanları bulunur.
Uluslararası Sözleşmelerin Gücü
Rehberde vurgulanan önemli bir boyut da Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerdir. Barselona Sözleşmesi ve ek protokolleri, Akdeniz’in kıyı ve deniz ekosistemlerini korumayı zorunlu kılar. Benzer şekilde Bern Sözleşmesi nesli tehlike altındaki türlerin korunmasını; Ramsar Sözleşmesi sulak alanların sürdürülebilirliğini hedefler.
Bu bağlayıcı sözleşmeler, Bozburun’da yapılması planlanan büyük ölçekli deniz yapılarının (marina, liman vb.) sadece ulusal değil, uluslararası yükümlülüklerle de çeliştiğini göstermektedir.
Yerel Halkın Geçim Kaynakları ve Sosyal Adalet
Bozburun halkı için deniz sadece bir manzara değil, geçim kaynağıdır: küçük ölçekli balıkçılık, mavi tur tekneleri, pansiyonculuk ve yerel üretim bu ekonominin omurgasını oluşturur. “Deniz Koruma Alanları Savunuculuk Rehberi”, “Mavi Adalet” kavramına dikkat çekiyor: kıyı ve deniz kaynaklarının adil paylaşımı, yerel halkın katılım hakkı ve geçim kaynaklarının korunması .
Marina gibi sermaye yoğun projeler ise çoğu zaman yerel ekonomiyi dışlayıcıdır; kıyılara erişimi sınırlandırır, halkın turizmden elde ettiği küçük ölçekli gelirleri baltalar. Datça-Bozburun’da yapılan akademik bir çalışma da (Sezerel & Karagöz, 2023), yerel halkın turizmden beklentisinin doğayla uyumlu, küçük ölçekli faaliyetler olduğunu; çevresel risklerin arttığı noktada desteğin azaldığını ortaya koymuştur.
Bilimsel Bulgular: Ekosistem Tehditleri
Rehberde yer alan tehditler listesi, Bozburun’daki marina projesiyle birebir örtüşüyor:
Yapılaşma ve dolgu çalışmaları deniz ekosistemini geri dönüşsüz biçimde tahrip eder.
Atık su ve balast deşarjı su kalitesini bozar, deniz canlılarının yaşam döngüsünü tehdit eder.
Deniz çayırlarının yok olması, karbon yutak alanlarının kaybına ve kıyı erozyonuna yol açar.
Yasa dışı balıkçılık ve yoğun kullanım baskısı biyoçeşitliliği zayıflatır .
Bilimsel literatür, Posidonia çayırlarının bir hektarının tropikal yağmur ormanları kadar karbon depolayabildiğini ve Akdeniz ekosistemi için vazgeçilmez olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, Bozburun koyunun korunması yalnızca yerel değil, küresel ölçekte iklim mücadelesi açısından da önemlidir.
Alternatifler: Marina Değil, Ekoturizm
UNDP ve Çevre Bakanlığı’nın yürüttüğü “Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi” projesinde Datça-Bozburun için önerilen alternatifler marina değil; ekoturizm, dalış turizmi, agro-turizm, ev pansiyonculuğu gibi yerel ölçekte gelir artırıcı faaliyetlerdir.
Bu yaklaşım, hem uluslararası en iyi uygulamalarla uyumludur hem de yerel halkın katılımını güçlendirir.
Sonuç: Hepimizin Ortak Alanı
Bozburun koyu, sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da hakkıdır. “Deniz Koruma Alanları Savunuculuk Rehberi” bize gösteriyor ki, hukuki dayanaklar, bilimsel veriler ve toplumsal katılım birleştiğinde kıyılar korunabilir.
Kampanyamızın temel mesajı açıktır:
Bozburun’un doğası ve kültürü marina projeleriyle değil, doğayla uyumlu, adil ve katılımcı modellerle geleceğe taşınmalıdır.
Kıyılar kamuya aittir, halkın ortak yaşam alanıdır.
Ekonomik kazançlar, ekolojik değerler yok edilmeden de sağlanabilir.
Kaynakça
Deniz Koruma Alanları Savunuculuk Rehberi (2022). Deniz ve kıyı alanlarının korunması için hukuki dayanaklar ve savunuculuk yöntemleri.
T.C. Anayasası. (1982). 43. ve 56. maddeler.
Barselona Sözleşmesi ve Ek Protokoller. (1995, 2004 değişiklikleri). Birleşmiş Milletler Çevre Programı – Akdeniz Eylem Planı.
Bern Sözleşmesi (1979). Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması.
Ramsar Sözleşmesi (1971). Sulak Alanların Korunması.
Bozburun Halkı Ortak Dilekçesi (2023). Bozburun’a yapılması planlanan marina projesine itiraz metni.
Sezerel, H. & Karagöz, D. (2023). The Challenges of Sustainable Tourism Development in Special Environmental Protected Areas: Local Resident Perceptions in Datça-Bozburun. Sustainability, 15(3364). https://doi.org/10.3390/su15043364
Başak, E. & Yolak, U. (2013). Türkiye’nin Ege Kıyılarındaki Deniz ve Kıyı Koruma Alanlarında Geliştirilebilecek Sürdürülebilir ve Çevre Dostu Ekonomik Faaliyetler Listesi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı – UNDP Türkiye.
WWF Türkiye (2019). Datça-Bozburun ÖÇKB Yönetim Planı çalışmaları.
Geldmann, J. et al. (2019). A Global-Level Assessment of the Effectiveness of Protected Areas. PNAS, 116(46), 23209–23215.
Tonazzini, D. et al. (2019). Blue Tourism: Towards a Sustainable Coastal and Maritime Tourism in World Marine Regions. European Environmental Bureau. No