Datça-Bozburun Özel Koruma Bölgesinin Sürdürülebilirliği (Uluslararası Makale)

Bilimsel araştırmalar da gösteriyor ki: Datça-Bozburun ÖÇKB, Akdeniz’in en büyük koruma alanı; 800’den fazla deniz canlısı türünün ve yüzlerce endemik türün yaşam alanı. Ancak altyapı ve denetim yetersizlikleri nedeniyle zaten baskı altında. Yeni bir marina bu baskıyı katlayacak, ekosistemi ve yerel yaşam biçimini tehdit edecek. Yerel halkın desteği ancak doğayla uyumlu, küçük ölçekli ve katılımcı turizmle mümkün.

Bilimsel Makale İncelemesi: Kaynak: Sezerel, H. & Karagöz, D. (2023). The Challenges of Sustainable Tourism Development in Special Environmental Protected Areas: Local Resident Perceptions in Datça-Bozburun. Sustainability, 15(3364). https://doi.org/10.3390/su15043364

Bu Makale Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) için turizmin ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel etkilerini inceleyerek yerel halkın algılarını ortaya koyuyor. Bulgular, Bozburun’daki marina projesine neden karşı çıkılması gerektiğini çeşitli açılardan destekliyor:

1. Ekolojik ve Çevresel Gerekçeler

Datça-Bozburun ÖÇKB, 807 denizel flora-fauna türü, 1.047 bitki taksonu, 167 omurgasız, 110 balık türü, 27 sürüngen, 123 kuş ve memeli türü ile Türkiye ve Akdeniz havzasındaki en büyük koruma alanıdır. Bu biyolojik çeşitlilik marina gibi büyük ölçekli projelerle doğrudan tehdit altına girer.

Makale, plansız turizmin altyapı yetersizliği, atık yönetimi eksikliği ve yasa dışı yapılaşma (%90’a varan oran) nedeniyle ciddi çevresel baskılar yarattığını belirtir. Marina bu baskıları artıracaktır.

Yerel halkın algısında çevresel etkiler, turizmin kabulünü sınırlayan başlıca unsurlardan biridir.

2. Sosyo-Kültürel Gerekçeler

Çalışma, turizmin “doğa temelli turizmden” (yürüyüş, dalış, kültürel miras) “kitle turizmine” kaydığını ve bunun Bozburun’un özgün kültürel yapısını aşındırdığını göstermektedir. Marina projesi bu kaymayı hızlandırır.

Yerel halk, özellikle katılım eksikliği ve karar alma süreçlerindeki şeffaflık yetersizliği nedeniyle sürdürülebilir turizme güven duymamaktadır. Marina gibi dışarıya odaklı projeler bu güvensizliği derinleştirir.

3. Ekonomik Gerekçeler

Turizm Datça-Bozburun’da yıllık 18 milyon USD gelir sağlamaktadır; ancak bu gelir çoğunlukla küçük ölçekli pansiyonculuk, mavi tur ve yerel üretime dayanır. Marina ise sermaye yoğun ve yerel halkı dışlayıcıdır.

Yerel halk, ekonomik faydaları paylaşmadığında turizme destek vermemektedir (Sosyal Değişim Teorisi bulgusu). Bu durum marina projesi için güçlü bir uyarıdır.

4. Yönetişim ve Katılım Eksiklikleri

Makale, yetersiz koordinasyon, denetim eksiklikleri ve tanıtım yetersizliğini sürdürülebilir turizmin en büyük engelleri olarak tespit eder.

Bu durum, Bozburun Halkı Ortak Dilekçesi’nde dile getirilen “yerel halkla birlikte karar alma” talebini güçlendirmektedir.